4 Şubat 2014 Salı

Öğreti yazmak için de burada değilim...
Buraya tek gelme sebebim var.
Özel olanları toplamak, eğitmek ve yeteneklerini kullanmalarını sağlamak...
Onlara, dünyanın sadece basit bir oyundan ibaret olduğunu göstermek ve oyunun kurallarını öğretmek...

Sohbet de etmeyeceğiz...
Fakat bu blog, daima sizin olacak.
Açıkçası, burası kardeşlik yazılarıyla dolacak....
Yahut bu mekan...
Ya da özel olanlar...
Bunları yapmamın tek sebebi, seni ayrıcalıklı kılmamın tek sebebi, en başında da bahsettiğim gibi, 
sadece eğlence, dişiler kezbanlık dolu mesajlarını yazacaklar,Çünkü bunlar gerçekler...
Gerçek ACITIR, değilmi para peşinde koşan, Sevgisini paraya satan kevaşe!!!
İyi kızların yeri bende ayrı tabiki.

Gördüğünüz üzre, insanlar sadece sürü olarak yaşayabiliyorlar...

Bu blog, bir sürüdür.

Diğer sözlükler, sosyal medya grupları, dernekler, şirketler...
Hepsi sürüdür.
Ve, sen sürünün içinde yetişirsin.
Eğer, sürünün nasıl bir sürü olduğuna dikkat etmezsen ; onlardan biri olursun.
Laf için yaşayan, amaçsız ve aciz, güçsüz olduğu için güç konusunda umutsuz olan aşağılık betalarla dolu bu hayatında, onlara ne kadar katılırsan, o kadar onlardan biri olursun.
Bu kaçınılmazdır...
Fakat gittiğin yer bir ütopya, ego olmaya bir yer, kutsal bir amaç ve sonuçların olduğu bir kardeşlik ise ; elbette bu sürü, senin yuvan olur.
Ciddi olmam gerekirse, aslında buradan kazanılacak çırak sayısı çok az...
Birbirinin taklitleri olmaktan öteye gidemeyen, daima aynı şeylerin konuşulduğu ve daima aynı kalıplardan ilerlenen bu sürüde, özel olarak kendisini daima muhafaza etmiş, saf bir omega olması zor...
Fakat elbette...
Zaten başından beri olay bu değil miydi lan ?
her yerde tek bir kural vardı...
Alfa öğretilerinin, kutsal ve değişmez kuralı:
''Daima, en güçlü-zeki-sadık olan alfa olur''
Ve sen, bunlara sahip olmayacağın için seçilmeyeceksin.
O nedenle, siktir git buradan...
Emin ol, adam açığı yok.
Çırak gereği yok...
İstemediğim kadar kalabalık bir kardeşlik var ve bu insanlar, gerçekten sistemi delmeye-yönetmeye başladılar dahi...
Ben, özel olanların peşindeyim.
Evet...
hertürlü fanteziyi yapmak istiyorsun...
Milyoner olmak istiyorsun...
Mükemmel bir yaşam istiyorsun...
Mükemmel bir karakter, bir alfa olmak istiyorsun...
Ölü adam...
Seni umutsuzluğun pençesine düşürmek istemem ; fakat, ben olmadan bunlar senin için sadece hayal... (piç gülüşü)
Ikınmakta serbestsin...
Ben olmadan ilerlemeye çalışmakta, sürünmekte serbestsin...
Her konuda serbestsin...
Aciz bir beta gibi sürünmekte, kendi potansiyeline ihanet etmekte, içindeki cevheri görememekte serbestsin...
Yuvana katılmak istememekte de serbestsin.
Yeteneklerini açabileceğin bir yuva ve kullanabileceğin bir amaç seçmemekte de serbestsin.
Gerçek şu ki, aslında hepiniz çoktan öldünüz...
Ve bu, hayata dönmek için son seçiminiz...
Büyük bir umutla yastığa başını koyuyorsun ; daima daha iyi günleri hayal ediyorsun.
Fakat değişmeyecek, orospu çocuğu...
80 yaşında da, aynı hayallerle uyuyor olacaksın.
Ben ışık'ım, ben yol'um...
Fakat, anlayışla karşılıyorum...
Anan seni bir beta olarak sıçtıysa, elbette yapabileceğin bir şey yok...
Hayat senin ve sadece senin seçimlerin olmalı...
Asla, onay bekleme.

Bu olayı halen dişi bazlı alan moronlar var amına çakim...


 Zor dediğin olayı, bitiren çıraklar, yaşına-statüsüne-güzelliğine bakmadan yatağa atıyorlar ; hem de eğlenceli bir şekilde...
Sana asla basit bir vaadim olmadı...
Hele dişiler kadar basit bir olgu hakkında vaat vermek, açıkçası şanıma leke sürerdi.
Sen, sadece yaşayacaksın ; ve asla yalnız uyumayacaksın, istediğin her dişi karşı konulamaz bir şekilde onun olmanı isteyecek...
Bir alfa olacaksın evlat ; sebebini bilmeden, sana boyun eğecek ve her türlü davranışına katlanıp, bir alfanın onları seçmesindeki isteğin yüksek arzusuyla sana boyun eğecekler.
Yatak odana döner kapı bile yaptırabilirsin ;  mutlu olmak için herşeyi yap (:


Elbette...
Özel olanlar, daima seçilecekler.
Onları bu basit sisteme terketmeyeceğim.
Onların öldürülüşlerini izlemeyeceğim...
Onlara, hayatlarını ve gerçek karakterlerini, özlerini, alfalarını vereceğim.
Mükemmel bir yaşam ve uğrunda çalışılacak bir amaç vereceğim...
Arkamda adam bırakmayacağım.
Özel olan herkes, toplanacak.
Fakat elbette, daima kararına saygılıyım.
Kardeşlik'e katılmak yerine, siktir olup bir beta gibi yaşayabilir-dişilere yalakalık yapabilir-alfayı taklit etmeye çalışan diğer betaların çanaklarını yalayabilir-ölebilirsin...
Daima senin seçimin...
Top, daima sende, pası istediğine atabilirsin, kaleci ne kadar iyiyse o kadar sert aban kevaşelere...


Bakın beyler...
Bu iş zafere giden yolu anlatan büyük KARDEŞLİK YAZITI...
Evet...
Fakat, bu eğlenceli olmayacağı anlamına gelmiyor.
Daima eğleneceğiz. Acı çekmeden kazanmak olmuyor tabi ama;
Hayatımız boyunca, eğleneceğiz ve kendimizi bulmuş bir şekilde öleceğiz.
Olay kutsal ; fakat bu, eğlenceli olmayacağı anlamına asla gelmez...
Kutsal olan olayı, delirmemek için parça parça öğreneceksin.
Yani, eğitimin ilerledikçe, alfan güçlendikçe, yeteneklerini kazandıkça, sen terfi aldıkça ve kardeşlik'e katkılarda bulundukça...
Açıkçası, boktan psikoloji kitaplarının en büyük sorunu bu...
Adam kutsal bir öğreti yayınladığını iddia ederek, bunu çoğaltıp dağıtıyor.
Fakat yarram, madem o kadar kutsal, neden herkesle paylaşılıyor bunlar ?
İşte bu nedenle, sadece en özel olanlar öğrenecekler gerçekleri...
Hayat, asla sandığınız kadar basit olmadı,Sıkıntılara gülüp geçeceğiz diyorum ama,
Hele ben varken, asla... (Nuri Alço reyiz gülüşü)


 Burda birçok öğreti var, Acı çekmeden KAZANÇ olmayacak beyler...
Büyük değişimler yaşandı.
Üst düzey, artık usta olmaya yaklaşacak verdiğim öğretiler sayesinde ; hiçbir ''taktik'' paylaşmadan, Onları alfaya dönüştüreceğiz.
Olay daima bu...
Ben sohbet tarzında yazılarla eğlenirim...

Fakat, eğlenmek için arada sırada taktik vermemin dışında ; asla sana taktik vermem... Burada kızların götlerini kaldırmanıza izin yok. Ayarlama taktikleri sürekli değişir, Beynini kullanman gerekecek, zor değil cahil değilsen yaparsın.

Evet... Sen!!!

Bağlantı kurduğum merci, bilinç, yani sen değilsin...
Bağlantı noktam, asıl karakterinin, özünün, alfanın ve asla yıkılmamış olan yüce özelliklerinin bulunduğu ; saf ve dokunulmamış alfan...
Bilinçaltın...
Bunun tekrar altından geçtim.
Çünkü, unutulmaması gerekilen bir ayrıcalık...
Sana, ezberleyeceğin ve pratiğe dökmen gereken taktikleri vermeyeceğim.
Yüzlerce yıldır uyguluyormuşçasına otomatik olarak yapacağın, mükemmel ve ihtişamlı alfa davranışları kazandırabilir bu yazıt.
Ve elbette, bunu, buna değer olduğunu ispatladıkça devam etmelisin...
İşine gelmeyen varsa, kutsal öğretiler kız ayarlama taktikleri yayımlayacağımı düşünen moronlar varsa ; şimdiden siktir olup gidebilirler.
Hayatım, asla sizin kutsallarınızla örtüşmedi...
Sizin hayaliniz, benim reddettiğim basit değerlerdir...
O posterlerine, capslerine bakıp titrediğiniz dişiler...
Neyse lan, bu çok ağır olabilir ; siktir et... (güldüm)

Açık olmam gerekirse

Birçok şey olduğum söyleniyor...
Dahi...
Milyoner...
Çapkın...
Alfa...
Mentor...
Bir çok şey...
Sıfatlar ve ünvanlar...
Bana verilmiş olan ayrıcalıklar gibi...
Fakat, hiçbiri zerre umrumda değil.

Bakın orospu çocukları...
Gördüğünüz üzre, adamlarım her yerde...
Bunu, her kesimin tam olarak özümsemesini beklemiyorum elbette...
Fakat söyleyebileceğim şu ki, aslında hepiniz basit birer köle olarak doğdunuz.
Sınıf ayrımı ise, asla kalkmayan tek gerçeklikti...
Sistemin köleleri...
Tüketim çemberinin, en üst tabakaları...
Organik atıklar...
Dişiler, statü, başarı arasında gidip gelen ve hayatının buram buram sikildiğinin farkında varmadan, daima daha iyi günlerin geleceğini hayal ederek yaşayan fazlalıklar...
Hesap açıldı.
Açılışı da, kapanışı da plana dahildi ; daima olduğu gibi...
Bak...
Burada vaadedilenler, gerçekten çok elit bir kesim için geçerli...
Saf ve bozulmamış, zeki ve güçlü, sadık ve güvenilir ; soylu insanlar için geçerli...
Birçoğunuz, güce açsınız...
Çünkü, ona bağımlısınız.
Çünkü, ona umutsuzsunuz.
Dişiler, lüks arabalar, mükemmel yaşam standartları, partiler, yüksek nüfuz...
Lan olay hiçbiri değil.
Bir erkek olarak, istediklerim bunlardı ; fakat görebildim ki, aslında bunlar sadece ilüzyon...
Basit ve fiziksel bir varlık olduğun konusuna, seni gerçekten iyi inandırdılar...
Ve, kendi özünü kaybetmenin verdiği kızgınlık-telaş içerisindesin.
Hiç bulamazsan ?
Harikalar diyarı'na giden bileti, kardeşlerinin ve gerçekten yanında olman gereken insanların yanına seni uçuracak olan bileti kaçırsan...
Ne yapardın ?
Memur mu olurdun ?
Üniversite okuduktan sonra her şeyin düzeleceğine mi inanırdın ?
Birkaç bin lira maaşla, insanlara yalakalık yapan, onların botlarını yalayan aciz bir köpeğe mi dönüşürdün ?
Bunu, istemeyiz...
Kimse istemez.
Açıkçası, bir beta dışında ; hiçbir şahıs, bu tip bir işkenceyi hakedemez.
Betalar, her yerdeler...
Seni oyundan düşürmek için...
Seni, daha mezara giremeden öldürmek ve tam bir sistem yalakası yapmak için...
Dünyayı, sadece bir basit grup elinde tutar.
Ve diğer tüm koyunlar, onların yarattığı bu ilüzyon dünyanın tüketim grafiğindeki çizgi yansımalarıdır.
Ben, sizlerin bu koyunlardan olduğunuzu reddettiğim bir düşünce sistemini kabul ediyorum.
Bir erkek olarak, çok daha yüce amaçlarınız var...
Siz, sizden önce gelen yaşam formlarının programladığı birer kopyasınız...
Onlar size ne verdiyse, ananızın yumurtasına ulaştığınız anda aktardığınız ne ise, sadece bundan ibaretsiniz ; Alfanızın olmadığını varsayarsak...
Güç istiyorsunuz...
Çünkü güce karşı umutsuzsunuz.
Güce çünkü umutsuzsunuz, çünkü güçsüzsünüz...
Güçsüzsün, Henüz, hiçbir şeyin farkında değilsin.
Dış dünya, egoların tepiştiği fazlalıklardan farklı bir mecra olmadı hiçbir zaman...
Fakat ben, ütopyayı kurdum.
Omega-alfaların, kendilerini, ustalarının onları ''Durduralamaz alfa'' yapacağı güne kadar evlerinde hissedecekleri ve yeteneklerini en üst düzeyde kullanmalarını öğrenecekleri ütopyayı...

Kardeşlik...
Ben, sana hayatını verdim.
Ve, küçük oranda da olsa ; uyandın.
Yeteneklerin uyandı...
Onları kullanman, kardeşlerinle olman ve dünyanın, aslında sadece basit bir oyun parkı olduğunu görmen için ; kardeşlik kuruldu ve her alanda yardırıyor.

Açıkçası...
Sana hiçbir vaadim yok.
Vaat, halen aynı: sana, seni vaadediyorum ; fazlası değil...
Eğer buna değer olduğunu düşünüyorsan...

İnanabiliyor musun lan ?
Seni hayatın boyunca siktiler ; ve sonra insanlığı kurtarmanı beklediler.
Bir leonardo yahut bir machiavelli olmanı, geleceği etkilemeni istediler.
Bir yol göstermediler...
Bir meziyet katmadılar yahut herhangi bir üstünlüğünü takdir etmediler...
Yıllar yıllar önce, bir liseliyken kafama koyduğum bir şey vardı ; ruhumun derinliklerinde, gerçekleşeceğine Emin olduğum bir şey...
Tek gerçek vardı.
Ben, insanlara, mükemmel bir dünyaya giden yolda liderlik edecektim.
Açıkçası...
Bize cevapları verecek bir öğretmen yahut kitap yok...
Onları, kendin bulmak zorundasın.
Yolumuzu seçebilmemiz, bizi insan yapan yegane değerdir.
Kimsenin etkisinde kalma...
Kendi yolunu seç...
Kime katılacağın yahut katılmayacağın, hangi yolu takip edeceğin sadece sana özel seçimlerdir.
Kimsenin, sana ne yapacağını söylemesine ihtiyacın yok!
Siz, kendi yolunuzu seçmekte özgürsünüz...
Bu özgürlüğü, sizden almak isteyenler var...
Ve biliyorum ki, birçoğunuz onu seve seve verir.
Fakat, bizi insan yapan yeteneğimiz, doğru olduğunu düşündüğümüzü seçmektir.
Kimsenin etkisinde kalma...
Kendi yolunu seç.
Size, cevapları verecek kimse yok...
Sana, yöntemi gösterdim.
Şimdi yolunu seç...
Ne doğruysa, onu yap.
Ne beni takip et, ne de bir başkasını...


Betaların seni etkilemesine izin verme...
Hiçbir konuda...
Bırak!
Kendine, hayatını yaşama izni ver.
Kimsenin takdirini yahut saygısını kazanmak zorunda değilsin.
Kendi yolunu takip etmekte özgürsün...
Çünkü şuan, dikkatim sende...
Ve ben eğer dikkatimi sana verdiysem, dünya üzerindeki en büyük yeteneklerden birisin demektir.
Bunu seni gazlamak için söylemiyorum...
Bu, gerçekten başka bir şey değil.
Elbette rezervlerin bulunuyor ; fakat onları işlemediğin sürece, sadece ''Potansiyel'' olarak kalırlar ve bu şekilde hayatın geçer.
Onları işleyeceğin ve kullanacağın, sürüyle birlikte olmayı öğreneceğin yer ise ''Kardeşlik Yazıtı''ndan başka bir şey değil...
Hayatında sevgi bulamamış, sevgiye-saygıya-takdire aç orospu çocukları, kardeşlik'e saldıracaklardır ; it gibi katılmak isteyeceklerdir.
Fakat, hayır...
Orada bunların bulunması, mükemmel bir eğlence ve güven içinde bir ortamın olması ; asıl amacın bu olduğu anlamına gelmez.
İnsanlar oraya, hayatlarını değiştirmek ve gerçek aileleriyle tanışmak için katılırlar ; birtakım testler sonucu...
Beta arkadaşları tarafından dışlanan ve çevresi olmadığı için konuşacak insanlar arayan aciz ölü çocuklar, maalesef bu yüce ve yetenekli çırakların arasında sadece basit çöpçü balıkları olacaklar.
Elbette gün gelecek, liselilikler yapılacak...
Hatasız değiliz, doğruyu ögrenirken yanlış da tecrübe olacak.
Elbette gün gelecek, sıçıp sıvayacağız...
Fakat iş zamanı iş, eğlence zamanı eğlence yapılır.
Öncelikle, yazıtı onlarca kez oku.
Satır aralarında, yüzlerce kat daha fazla anlam olduğunu asla atlama...
Zeki ve güçlü olan ol, sadık olan ol ve eğitime değer olduğunu kanıtla.
Hayatını en iyi şekilde yaşa, ÖLÜ OLMA...
Çünkü, artık bir ölü adam olmaktan çıkacağın o kutsal yol, tarafımdan önüne serildi. 

İnanç sadece konfor getirir, acı değil...


Herkes evlenir...
Evlilik, kutsal bir yolla hayatları bağlamak ve ölüm onları sikişmekten alıkoyuncaya kadar sikişmek için verilen Bir izindir.
Toplumun, ''İleride, karını gece bağırta bağırta sikmenin sonucu hamile kaldığını görürsek, bunu evliyken yaptığın için takdir ederiz'' deme şeklidir.
İşin aslı, evlilik olgusu, devlet tarafından insanları daha iyi takip edebilmek, daha rahat ve daha yüksek meblağlarda vergi alabilmek, üretilen sisteme daha fazla organik atık koymak ve çemberin daha iyi işlemesini sağlamak için oluşturulmuş bir sera yöntemidir.
Bu sera yöntemi sonucu, dişiler ve erkekler doğar...
Güzel olanları ALFA alır, artıklar size kalır ; fakat konumuz şuan bu değil...
Rastgele seçim sonucu, çocuğun doğuştan bir beta-omega olacağı bilinemez...
Alfa olarak doğanlar, çok özel bir soya, binlerce yıldır değişmeyen bir kana sahip yüce bir soyağacına sahip olanlardır.

Aciz bir beta yahut çekingen bir omega olarak fırtlamış amına kodumununun yaşam formu, zamanla bir alfadan etkilenerek onu taklit etmeye başlayacaktır.
Yapamayacaktır...Fakat, deneyecektir.

Sonuna kadar, alfayı taklit etmeye çalışacak ve daha da küçüldüğünü farketmeden, yalnız bir şekilde geberip gidecektir.
Doğanın, değişmez kanunu budur.
Alfa, her şeyi alır...
Alfa olmak, lider olmak da değildir.
Alfa olmak, kutsal ve yüce bir öğretidir ; basit insan bağlamlarıyla yahut kelimeleriyle ifade edilemez.
Kendin tatman gerekir ve malesef, ben sana yardım etmeden, kardeşlerinle beraber olduğunu ve mükemmel bir uyumla çalıştığınızı varsayarsak, varabileceğin en yüksek nokta, bir omega-alfa olmaktır.
Atalarımız, alfa olarak doğar, yaşar, savaşır, sevişir ve ölürlerdi.
Dişi bilinçaltlarının uyanması sonucu, yeni doğan yavrularına aktardıkları beta ve dişi öğretileri, zayıf bünyelerde yeşerdi ve onların da genlerini aktarması sonucu, kutsal soylar bozulmaya başladı.
Evet...
Hayatının birçok safhasında, hatta sen gelmeden on binlerce yıl önceki safhalarda dahi sikiliyordun.
Bunu tersine çevirebilirsin...

Çünkü, her şey plana dahil ve mükemmel işliyor.
Açık olmak gerekirse, hiçbir şey bu başlıktan sonra eskisi gibi olmadı...
Çıraklar, bu başlıkla birlikte çok daha yüksek sayılara ulaştılar...
Ve hepsinin, yüksek yetenekli-zeki-güçlü-sadık-güvenilir omegalar olduğunu biliyorsun.
Bu bir ordu değil...
Bu bir kardeşlik...
Bir ütopya...
Ben insanlara, ne duygusal zekaları ne de iq'ları onlara yetmeyen basit sistem parçalarını itip, tam olarak onlar kadar yaratıcı ve zeki olan kardeşlerini sundum.
Bu, gelişmeleri ve atalarının onlara genleri yoluyla miras bıraktığı alfa yeteneklerini açmaya başladı.
Elbette ben olmadan, bir yerde tıkanacaklar ; buraya asla lafım yok.
Fakat, onları bırakmıyorum...
Gücü, kardeşlik'in gücünü ve yapabileceklerini gördükten sonra ; hiçbiri eski basit insanlara dönüşemediler.
Onlar çok büyük işler yaptılar ve beraber çalışarak, sıfır maliyetle, hayallerinde dahi göremeyeceğin kadar büyük paralar kazandılar.
Ve bunu, sadece birliklerinden ve benim liderliğimden gelen enerjiyle yaptılar.
Çıraklarımın %95 gibi bir kısmı, tek bir bakışta dahi bir dişiyi titretecek ve içindeki azgın fahişeyi dışarı vuracak kadar alfa yeteneklerine hakim oldular...
Bu, gerçekten güzel...
Sahip çıkın yahut çıkmayın.
Benim olayım bu değil...
Bunu biliyorsunuz.

''hiç düşündün mü belki yalnız kalmayı seven özgür bir kişilik olabileceğimizi yani senin gibi kadın delisi kendini göstermeyen bir abaza ve kadına seks objesi gibi bakmayan biri olmadığımızı..
hitap ettiğin kitle sözlüğün %80 veya 90 ı arasında bulunan abaza kısım olduğu için biz diye tabir ettiğim kısım azınlıkta kalıyor bu yüzden kendi adıma konuştuğumu varsayabiliriz. ''

Bahsettiğin yapay abaza akımından tek etkilenen beta sensin...
Ve yine bahsettiğin kişi olmadığımı biliyorsun.
Yazarken dahi inanmadığın değerleri savunacak cesaretini takdir ediyorum ; fakat bu oluşum, artık sen ve senin gibi aciz betaların karşısında durabileceği bir oluşum olmaktan çıktı.
Sadece boyun eğmemek için ıkınabilirsin artık...
Boyun eğmeni isteyen de olmadı aslında ; fakat, aciz bir beta olduğun için, buna köpek gibi alışkınsın.
Bir beta geldiğinde, kendini belli etme ve onun dikkatini çekebilme isteğin, tüm benliğini ele geçiriyor ; bunu görmek gerçekten zor değil... (güldüm)
Seni şuan ağlatabilir ; fakat, ölü adam gerçekten tarzım değil.
Onu babana sormalısın ölü adam, anan gerçekten tam bir kevaşe çünkü..


Fakat buradakileri olmadan zorlamanız, sıkıntıdan öteye Gidemeyecektir.
Fakat...
Seçimlerine saygılıyım.
Benim yolumu takip edip, kardeşlik'e katılma isteği sonucu test gruplarından başarıyla sıyrılan ve en azından çok basit bir hakeden, biraz zaman ayırıp kardeşlik yazıtını bitirip bunun sonunda, radarına giren her dişiyle tanışan ve mükemmel projelere imza atan alfalar'ın seçimlerine saygılı olduğum gibi...
Herkes, kazanamayacak.
Kimileri yarıda pes edecek...
Bu olmak zorunda...
Bu doğal seçilim...
Bu doğanın kanunu lan...
Başından beri söylüyorum: ''Yalnızca, en güçlü-zeki-sadık-güvenilir omegalar ; alfa olma yolunda bana katılabilir''...
Bu, herkese göre değil.
Büyük bir sabır, cesaret ve yetenek isteyen bir olay...
Ve hepsi, sende mevcut...
Kaç ve hayatın boyunca ezik ol! 
Kaybeden betalardan ol.
Yıl, kork ve kaç...
Kaçtıktan sonra arada bloga uğra ki, buradaki omegaların ezecekleri bir betaları daha olsun...